İstanbul 5 Şubesi

YASAKLARIN KALDIRILMASINDA KATKIMIZ, KAZANIMLARIN ALTINDA İMZAMIZ VAR

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 5 Nolu Şubemize bağlı Çatalca temsilciliğimiz tarafından tertip edilen İşyeri Temsilcileri ve Okul-Kurum Yöneticileri toplantısına katıldık. Çatalca ilçesinde görev yapan üyemiz Okul – Kurum Yöneticileri ve İşyeri Temsilcilerimize yönelik gerçekleştirilen Teşkilat buluşmamıza Genel Başkan Yardımcımız Şükrü Kolukısa , Eğitim-Bir-Sen İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Mükremin Köse , Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı Rıfat Kavak ve Şube Başkan Yardımcısı Adem Özel katıldı.

Şube Başkanı Yusuf Sabaz’ın konuşmasıyla başlayan program Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa’nın konuşmasıyla sona erdi. Şube Başkanı Yusuf Sabaz konuşmasında , Şube olarak geride bırakılan bir yılın değerlendirilmesi ve yapılması hedeflenen etkinlik – faaliyetler üzerinde durdu. Yusuf Sabaz , İşyeri Temsilcilerimiz bizim okul ve kurumlarımızdaki uç beylerimizdir . Öğretmenler odasının nabzını tutan , sendikamızın eylem ve söylemleriyle ilgili  öğretmenler odasında bir fikir telakkisi yapılıyorsa bu İşyeri Temsilcilerimizin o kurumdaki görevlerinin bilincinde olduğunun göstergesidir dedi. Yusuf Sabaz , Geleceğin ihya ve inşasında eğitimin yeri ve eğitime bakışımız sadece sınırlarımızla ölçülü değildir . Bizim gayemiz insan öznesinin gereğini yerine getirerek sınırlar ötesinde bir çok mağdur ve mazluma elimizi uzatmaktır. Biz sendikacılığı insanların en hayırlısı insanlara faydası olandır hadisine iman etmiş bir şuurla icra etmekteyiz. Onun için bize ve bu salonda bulunan siz değerli Okul – Kurum Müdürlerimize önemli sorumluluklar düşmektedir dedi. Eğitim ve sendikal gündeme dair güncel konular üzerinde durarak görüş , düşünce ve önerilerini ifade eden Yusuf Sabaz , sendikal söylem ve eylemlerimizi dayandırdığımız kaynağımız kurucu Genel Başkanımız merhum Mehmet Akif İnan’ın kuruluş manifestosudur. Biz ilke ve prensiplerimizi gündelik konkjonktürel gelişmelere göre değil , nehirler düşlerim göl kenarında vizyonuyla merkezine insanı alan ve insana dair eylemlerin peşinde koşan bir teşkilat olarak belirlemekteyiz diyerek sözlerini tamamladı. Daha sonra konuşmasına başlayan Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa  önemli değerlendirmelerde bulundu.

Yasakların kaldırılmasında katkımız, kazanımların altında imzamız var

27 yıllık sendikal yolculuklarında, özlük ve özgürlük mücadelelerinde pek çok kazanım elde ettiklerine dikkat çeken Kolukısa, şunları kaydetti: “Vesayeti deşifre ettik, darbe dönemlerinin uygulamalarının, izlerinin silinmesini, başörtüsü başta olmak üzere, birçok yasağın kaldırılmasını sağladık. Kaldırımın taşıyla, esnafın camıyla sorunu olanların aksine sendikacılığa yeni bir soluk getirdik. Cam çerçeve indirmek, ortalığı savaş alanına çevirmedik. Gerektiğinde alanlara çıktık, sorunları alt alta sıralamakla yetinmedik, çözüm önerileri sunduk ve her zaman çözümün takipçisi olduk. Sizler biliyorsunuz, onun için kazanımlarımızı tekrarlamayacağım ama birkaçını da hatırlatmadan geçemeyeceğim. Millî Güvenlik Dersi’nin müfredattan, apoletin sınıftan çıkarılmasında, nöbet ücretinin gelmesinde, ek ders ücretinin artmasında, sınav ücretlerinde adaletsizliğin son bulmasında terimiz var. 4/C’nin son bulması, sözleşmelilerin kadroya alınması çıkardığımız güçlü sesin, yaptığımız eylemlerin sonucudur. 28 Şubat kararlarının çöpe atılmasında, başörtüsü yasağının sona ermesinde, katsayı engelinin kaldırılmasında, 15 Temmuz ihanetinin püskürtülmesinde de terimiz, emeğimiz ve imzamız var.”

Eğitim Vizyonu rafta kalmasın, icraata dönüşsün

2023 Eğitim Vizyonu ile belirlenen hedeflerin somut eylem adımlarına dönüşmesinin zamanının geldiğini hatta geçtiğini kaydeden Kolukısa, “Eğitim Vizyonu açıklandığında ‘Eğitim 2023 için başlıklar tamam, boşluklar da tamamlanmalıdır’ demiştik. Üzerinden epey zaman geçmesine rağmen tespitlerin gereği yapılmamış, eylem adımları ya henüz hiç atılmamış ya da eylem takviminin gerisinde kalınmıştır. Millî Eğitim Bakanlığı, eylem takvimine uymalı, tespitten çözüme, vaatten eyleme, sözden fiile bir an önce geçmelidir. Eğitim çalışanlarının sorunları yapısaldır, derindir, palyatif önlemlerle çözülemez. Eğitimde yüksek kaliteye odaklanmak; üzerinde iyi düşünülmüş, paydaşlarla istişare edilmiş sürdürülebilir politikaların belirlenmesi ve uygulanmasıyla mümkündür. Değişim ve dönüşüm iradesinin meşruiyetinin tartışılmaması, fikirde isabet, eylemde muvaffakiyet, millette memnuniyet isteniyorsa süreç, sahadaki tecrübelerle, paydaşların görüşleriyle olgunlaştırılmalı, çalışmalar daha fazla zaman geçirilmeden hayata geçirilmelidir” şeklinde konuştu.

Devlet sözünde durmalı, 3600 ek gösterge kapsamı genişletilerek uygulanmalıdır

3600 ek gösterge vaadinin üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ somut bir adım atılmadığını belirten Kolukısa, şöyle devam etti: “İkinci 100 Günlük Eylem Planı’nda ve 2023 Eğitim Vizyonu Belgesi’nde yer verilen 3600 ek gösterge ile ilgili çalışma bir an evvel yapılarak Meclis’e sunulmalıdır. Hem teklifçisi hem de takipçisi olduğumuz 3600 ek göstergenin kapsamı, bütün eğitim çalışanlarını ve bütün kamu görevlilerini içine alacak şekilde genişletilmeli ve memurun memnuniyetsizliği daha fazla büyümeden bir an önce hayata geçirilmelidir.”

Öğretmen istihdamında farklı modellerden vazgeçilmesi, atamaların kadrolu yapılması çağrısında bulunan Kolukısa, istihdamda güçlük çekilen yerlerde teşvik sisteminin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Şiddetin önlenmesi için caydırıcı tedbirler alınmalıdır

Artarak devam eden eğitim çalışanlarına yönelik şiddet konusuna da değinen Şükrü Kolukısa, şiddetin önlenmesi için caydırıcı tedbirlerin alınmasının elzem olduğunu dile getirerek, sözlerini, “Eğitim çalışanlarının maruz kaldığı şiddet, kınama veya yüksek perdeden cümle kurmakla değil, gerekli yasal ve caydırıcı önlemleri almakla önlenebilir” diyerek tamamladı.